KORSANLAR PİYON MU? ACABA BİRİLERİ TÜRKİYE'NİN İSTİHBARAT GÜCÜNÜ MÜ TEST EDİYOR?

Son günlerde Nijerya açıklarında yapılan korsan saldırısı sonucu kaçırılan 16 Türk vatandaşının kurtarılması adına Türkiye Cumhurbaşkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı tüm diplomatik alanlar devreye sokulurken dünya istihbaratı Türk istihbaratının gücünü mü ölçmeye çalışıyor?

Türkiye'de büyük ses getiren Türkiye tarafından neredeyse tüm dış istihbaratın devrede olduğu bu olay tarihte yerini alacak seviyede önem arz ediyor.

Son dönemlerde global siyasetin değişmesi bölgesel dengeleri de değiştirdi. Öylesine bir denge ki teknoloji sahipleri, ilaç sanayi uzun süreden sonra tekrar yönetimi etki altına almıştı. Hem de kraliyet ve silah sanayisine karşı. Çünkü teknolojinin genişlemesi için dünyada barış olmalı ama yoksulluk yavaş yavaş anarşiyi oluşturan bir etken olsun. Olsun ki ahlaki değerlerin değiştirilmesi yani davranış sistemlerimizin bir çok sosyal platform tarafından etki altına alınıp alışkanlıklarımızı kendilerinden başka insanın kendisi dahi değiştiremesin.

Tabi ki ülkemiz siyaseti 2000 yıllık bir tecrübenin ürünü. Biz de siyasetimizi taarruzdan en azından bir müddet savunmaya geçirdik. Çünkü taarruzlarımızda çok kazanımlarımız oldu. El-bab,  Münbiç, Azerbaycan, Kuzey Irak gibi bölgelerde operasyonlarımız PKK FETÖ gibi örgütlere karşı yurt içi ve yurt dışında başarı ile sürdürüldü. 

Korumak için acil üretime geçmek zorunda olan bir devlet ve milletiz. Bu yüzden ilk defa devletçilik ve halkçılık anlayışına ihtiyacımız olduğu bu an varlık müdafaamızı canımız pahasına ortaya koyduğumuz istiklal harbidir diye düşünüyoruz.

Türk ekonomisi, savunma sanayi, teknoloji, yazılım ve siber istihbarat alanında çok kez daraltılmasına rağmen onu ayakta tutan tek şeyin birliktelik olduğunu 15 Temmuz'da gördü bu dünya. Millet  ve bu milleti yöneten, haram rant menfaat peşine düşmeyen yöneticiler bir an önce savunma sanayi teknoloji alanında gelişmek  dünyanın silahlanma yarışından en az 50 yıl gerideyken şimdi dünyanın en iyileri arasında gösterilmemiz ve bu alanda olan bilimsel çalışmalarımız işte ürkütücü birileri için bağlanan aslanın ipleri parçalamasından başka bir şey değil.

Anıtkabir'deki aslan heykellerinin manasını anladı tüm dünya...

İşte bu inanç ile devletimiz bu durumlarda vatandaşlarına sahip çıkıyor. Uyumuyor, uyutmuyor.

Umarım diplomasi kanallarımızın gücü ile istihbarat gücümüze gerek kalmadan sağ salim kurtulurlar.

Erkan HOŞ 

Dijital pazarlama yöneticisi