Orta Doğu'da Taşa Kazınmış Mistik ve Antik Bir Gizem

Ürdün'ün Lut Gölü ile Akabe Körfezi arasındaki toprakları üzerinde yer alan antik kenttir.

Amarna mektuplarında Pel, Saleh (Kaya) veya Seir olarak bahsedilen yerlerin Petra olduğu düşünülmektedir.

Rekem ismi; Yahudi tarihçi Josephus bölgeye Musa zamanında Medyanlılarca yerleşildiğini ve bunların beş kralından birisinin adının Rekem olduğunu yazar. Josephus şehrin Arap topraklarında en yüksek değeri kazandığını, Yunanlarca Petra olarak isimlendirildiğini, Araplar tarafından Rekem olarak anıldığını kaydeder. Bu isim Musa vadisinde kaya duvarına yazılmıştır.

Eski bir teoriye göre şehrin semitik (Arap, ibrani) ismi İbrani incilde geçen Sela (Arapça Saleh, kaya) olmalıdır. Ancak yerleşimin adını değil de kaya oyuntularını işaret eden bu isimlendirmenin geçersizliği durumunda şehrin Arapça/İbranice ismi belirsizliğini korumaktadır. Arkeolog ve islam tarihi araştırmacısı Dan Gibson şehrin arapça adının Bakka (veya bekke) olduğunu, Kur’anda bahsedilen yerin de Petra olduğunu ileri sürmektedir.

Tarihçe

MÖ 400 ile MS 106 yılları arasında Nebatiler'e başkentlik yapmıştır. Roma İmparatorluğu tarafından işgal edilene kadar başkent olarak varlığını sürdürmüştür. 400'lü yıllardan sonra deprem ve ekonomik sıkıntılardan dolayı kent gözden düşmüş ve zaman içinde unutulmuştur. Petra'nın yapım amacı tarihçiler tarafından bulunamamıştı. Ancak yapılan son araştırmalarda Petra'daki El-Khazneh'nin (El-Hazne) altında gizli gömülü bir bölüm olduğu ve bu bölümün kral mezarları olduğu araştırmalar sonucunda kesinleşmiştir.

Yapımı

Petra antik kentinde tiyatro, tapınak, ev gibi yapılar kireç taşına oyularak yapılmıştır. El-Hazne ve Roma döneminde yapılan amfitiyatro en bilinen yapılardır.

Kum taşından oluşan kaya bloklarına oyulmuş tapınaklar, amfi tiyatro, mezarlar ve rölyeflerden oluşan yapı, yaklaşık 100 kilometre kare alana yayılmaktadır.

Yakın dönemde verilen değer

Kent, 1812 yılında İsviçreli gezgin Johann Burckhardt tarafından yeniden keşfedilmiştir. 6 Aralık 1985 tarihinde UNESCO tarafından Dünya Kültürel Mirası listesine dahil edilen antik kent, 7 Temmuz 2007 tarihinde ise Dünyanın Yeni Yedi Harikası'ndan biri olarak seçilmiştir. Peru'da yer alan Machu Picchu ile kardeş şehirdir.

Müslümanların ilk kıblesi olduğu iddiası

Arkeolojik araştırmalarda Mekke'nin rivayetlerin aksine yeni bir şehir olarak ortaya çıkışı, bilinen tarih kaynaklarında ve haritalarda adının 8. yüzyıl öncesinde geçmemesi,ticaret yolları üzerinde olmaması yanında tarım açısından arazinin uygunsuz oluşu, erken dönem İslam tarihi hakkında ipuçları veren Kur'an ve hadis rivayetlerinde tanımlanan bazı yer isimleri ve özellikleri ile Mekke coğrafi yapısının uyuşmaması araştırmacıları Mekke’nin neresi olduğu konusunda arayışlara yöneltmiştir. Muaviye'nin ölümü sonrasında çıkan iç karışıklıklarda Kâbe Yezid'in askerlerince mancınıklar kullanılarak taşa tutulmuş, isabet alan karataş üç parçaya bölünmüş, Kâbe yıkılmıştır.Kanadalı arkeolog ve İslam tarihi araştırmacısı Dan Gibson'a göre sözü edilen yıkım bugünkü Mekke şehrinde değil, bundan yaklaşık 1200 kilometre kuzeyde, Petra'da gerçekleşmişti. Dan Gibson, ulaştığı en eski camilerin kıble duvarlarının Petra'yı göstermeleri ve ayet, hadis ve siyer kaynaklarındaki diğer bazı ifadeler sebebiyle Muhammed Petra'da yaşamış ve Medine'ye göç ettiğini iddia etmiştir. Ona göre Kur'an'da bahsedilen “bekke” veya “mekke” sözcükleriyle ifade edilen kıble ve nerede olduğu konusunda tartışmalar bulunan Mescid-i Haram (yasak toplanma yeri) Petra'daydı.

PETRA ANTİK KENTİ BELGESELİNİ İZLEMEK İÇİN AŞAĞIDAKİ BAĞLANTIYA TIKLAYABİLİRSİNİZ

https://youtu.be/IOyWqHIbJHk

Yazar
Dünyanın Sesi

0 yanıt Bir yanıt yazın

Yanıtınızı Bırakın