UZAK GÖZLÜKLERİNİZİ ÇIKARIP YAKIN GÖZLÜKLERİNİZİ TAKIN!

Çok hızlı değişen bir dünya değil çok hızlı genişleyen bir dünya karşımızda. Belirsizliklere karşı bağışıklık kazanan işletme ve yöneticileri bu yazım sizin için.

Maalesef ülkemizde ticari aksiyonlar sürekli sonuç odaklı yönetilmektedir. İşletme içerisinde ki insan kaynağı  bu kalıba göre yönetilmiş piyasanın rekabet koşulları içerisinde  talep arz dengesinde gemisini yüzdürmeyi başarmıştır. Ancak şuan işletmelerdeki en büyük problem insan kaynağı haline gelmiştir.

Neden bir şirketin en önemli sermayesi olan insan kaynağı nasıl olurda şimdi bir işletmenin en büyük sorunu haline gelir?

Nedenlerinden bir kaçını söyle sıralayabiliriz.

a) İşletmede ki deney kültürü yoksunluğu.

b) İşletme sahibinin değişime direnmesi

c) İşletmenin yönetme ve yönerge yoksunluğu

d) DİJİTAL DÖNÜŞÜM YOKSUNLUĞU

e) İşletmenin finans yönetim eksikliği

f) İşletmenin ölçülebilir nitelikli bilgi yoksunluğu

Görüldüğü üzere  işletmedeki insan kaynağının işletme için en büyük sorun haline gelmesinin nedeni İŞLETME’nin ta kendisidir.

Deney Kültürü Yoksunluğu

Son 10 yıldır kuluçka süresinde olan değişim süreci nihayet kuluçka süresini doldurdu. Ve meydana gelen sistemin  tek besin kaynağı inovasyondan yoksun olan işletmelerdir.Çok hızlı birtüketim becerisine sahip olan bu görünmez canlılar işletmelerin atar damarından beslenmeye başlayarak işletmenin kalbi ve beynini çok çabuk ele geçiriyor. Yaşama şansı tanımayan bu değişim canavarları işletmenin beyni ve kalbini ele geçirdiğinde sinsi olarak çok kolay bir şekilde diğer organları etkisiz hale getiriyor.

En büyük belirtisi deney kültürü yoksunluğu halinde görülmesidir.

İşletmeler nedense hipotez oluşturmakta ve plana sadık kalmada çok yetersizler. Örneğin  üretilen ürünün satış değerinin azalması sonucunda direk sonuç odaklı bakış açısının zehrini personel performansına enjekte etmesi ile başlıyor.

İnsanların davranış değişikliği sebebi ile değişim gösteren satış  üretim ve pazarlamanın yakinen takip etmesi gereken bir durumdur.

Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemesi kadar saçma bir şeyin olmadığını söyleyen bilim en doğru sonucun ispat gerektireceği konusunda da hemfikirdir.

Dolayısı ile deney kültürü ile arge ve ürge (araştırma  geliştirme  üretim geliştirme ) konularının  önemini ortaya koymaktadır.

İşletme sahibinin değişime direnmesi.

İşletme sahibi nasıl değişime direnir?

Büyük patlama haricinde hiçbir yıkıcı güç düzen getirmemiştir.Tüm işletmeler de bu nedenle düzensizlik içinde kurulmuş düzensizliğin getirdiği düzene maruz kalmıştır. Bu nedenle değişim her evresinde işletme sahibine dayanılmaz acılar vermiştir.

Aslında yetki devri ,güvensizlik ,batma korkusu,geleneksel yaklaşım,yetkinsizlik, gibi küçük kurtlar işletme sahibinin değişime direnmesinin temel sorunudur. Oysa değişme direnmenin onu değiştireceğini bilmiyor. Lakin bu değişim fiziki bir değişim . Şirket sahibine karşı çok acımasız vefasızdır.Maalesef bir anda size tüm herşeyinizi kaybettirebilir.Asıl güvenilmez olan kurduğunuz şirketin ta kendisidir.Siz değiştikçe size uyum sağlamak adına çabalarken bir anda size itaat etmeye başlar. 

PERSONELLERİNİZ DEĞİL ŞİRKETİNİZ SİZE İTAAT ETSİN İSTİYORSANIZ DEĞİŞİME AÇIK OLUN.

İŞLETMENİN YÖNETME VE YÖNERGE YOKSUNLUĞU 

Kuralsız para kazanım yolu iş insanı için yoktur. Şirketlerin ana yasası oluşmalı ve işletme sahibi de bu anayasanın belirlediği kurallar içerisinde kalmalı ve yönetmelidir.

Bir makineyi üretim aşamasında almanın ilk yolu fişini prize takmaktır.

İşte bu bile bir kuraldır. Lakin nasıl takılacağı bir yönetme ve yönergedir.

Yönetme ve yönerge tüm hücreleri kapsayacak şekilde hazırlandığında şirkete kıymet kazandıran ilk plaketi armağan eder.

Bu plaketi sürekli almak için yönetme ve yönergelere uyumu denetleyen sistem kurmak önemlidir. Bu sistem kurulmadığında insan kaynağının şirkete olan faydası ölçümlenemez. Ölçülemeyen hiçbir alan ise yönetilemez.

Şirket yorumlarla yönetilmekten hiç hoşlanmaz. Bu yüzden her suç bir kanuna her kanun  bir maddeye her madde bir insana bağlıdır.

KURAL KOY  İŞİNİ YÖNET.

DİJİTAL DÖNÜŞÜM YOKSUNLUĞU

Firmaların ilk tanıştığı teknoloji  gelen misafirlerine çay ikram etmek için kullandığı çay ocağına bağlı diyafonlardı.

Kırmızı  tek bir tuşu vardı. Bastığında garip bir frekans sesi gelir üç çay bir kuşburnu derdin. Çay ocağı tamam der kapatırdı. Para istenmez çarpı  atılır karşılığında marka verilirdi. Markalar patronun çekmecesinde durur geldiğinde en az iki kez olmak şartı ile sayılırdı.

İşte bu dönemleri hatırlayan işletme yöneticilerine sesleniyorum.Şuan şirketinizde bir kahve makinesinden kahvesini alan bir insan kaynağınız yoksa bu yazıyı okumayın. Çünkü artık sizin için çok geç.

Ama şirketinde çay ocağı kuran veya  ısıtıcı yardımı ile kendi işini görmeye çalışan işletmelerde ise hala bir şans var.

Bu şansı iyi değerlendirin 2022 bu şansı size vermeyecek.

Dijitalizm anahtar kelimemiz aslında bu... Dijital dönüşüm şirketin yönetme ve yönergelerinin veri oluşturma sürecinden sonraki her aşamayı ilgilendirir. Ham madde temin sürecinden başlayarak üretim,depolama,lojistik,satış,pazarlama, satış öncesi ve sonrası tüm süreçlerin en büyük ihtiyacıdır. 

Ne aradığını bilen insanlara karşı ne satmak istediğini bilen firmaların ayakta kalacağı savaşın en güçlü silahıdır DİJİTAL DÖNÜŞÜM .

YIL 2022 REKABET PARMAKLARIN UCUNDA OLACAK İYİ HAZIRLAN!

Türkiyenin en iyi saç ekim merkezlerinden biri olan Hair Trans  ile ilgili internette bir olaya tanık oldum.Ve  firmayı mercek altına aldım. Kurucusu genç bir iş insanı ismi Resul YÜKSEK  dijital dünyayı öylesine etkin kullanıyor ki tanışmak istedim kendisi ile ve uzun bir sohbet sonrasında neden birlikte çalışmıyoruz sorusu geldi aklımıza. HAİR TRANS  kurucusu Resul YÜKSEK  yenilikçi değişime direnmeyen bir bakış açısı ile karşımda duruyordu. Bir fikir attık ortaya Hair Trans Samsunda  hizmet veren çok uluslu bir şirket gibi 38 ülkeden danışanlara sahip bir firma olması bir kez daha hayranlık oluşturdu bende. Üstelik Türkiye saç ekim merkezleri adında bir platform oluşturmuş muhteşem bir proje hayata geçirmeye çalışıyor. Ekibini merak ettim ve tanıştım. Genç dinamik ve her biri teknoloji ile harmanlanmış beyinler. Sloganı ise DEĞİŞİME HAZIR MISIN ?

İşte can alıcı şey buydu DEĞİŞİME HAZIR MISIN? Eğer odağınızda bu soru varsa işte o zaman değişen ve gelişen dünyada ki yerinizi alıyorsunuz demektir.

Şimdi size soruyorum DEĞİŞİME HAZIR MISINIZ?

Yazar
Dünyanın Sesi

0 yanıt Bir yanıt yazın

Yanıtınızı Bırakın